Stresle aramıza bir mesafe koyabilmek çok mümkün değil.
Ancak yapabileceğimiz şeylerden bir tanesi stresin nasıl işlediğini öğrenerek, vücudumuza ve zihnimize kronik olarak zarar vermesini engellemek olabilir.
Çünkü stres iyi yönetilmezse, mide ülseri, hipertansiyon, kalp krizi, enfeksiyonlar ve kanser gibi bir çok hastalığa yatkınlığı arttırmaktadır.
Adaptojenler ise bizi stresin kalıcı etkilerinden koruyan çok özel bitkilerdir.
Peki bunu nasıl yaparlar?
Stresli bir durumla karşılaştığımızda vücut sırasıyla şu tepkileri verir;
- Alarm
- Direnç
- Bitkinlik
Adaptojenlerin en önemli özelliği vücudu direnç safhasında tutmalarıdır. Bunun kısa vadedeki yararı ise stres yaratan durumlara karşı bitkin düşmüş veya yenilmiş hissetmeden, pozitif yanıtlar verebilmemize yardımcı olmasıdır. Çünkü direnç evresinde daha uzun kaldığımızda, zihinsel olarak stresli durumları daha iyi yönetiriz ve duygularımıza yenik düşmeyiz.
Uzun vadede baktığımızda ise stresli durumlarda salgılanan kortizol hormonu, acil durumlara hızlı cevap vermemizi sağlasa da, sık sık salgılandığında vücudumuza ve beynimize kalıcı zararlar verir. Bizi direnç safhasından tükenmişlik safhasına geçiren de bu hormondur.
Adaptojenler ise vücudumuzda kortizol seviyesini belli bir seviyede tutarlar. Böylece hormonal bezler arasında denge yaratarak vücudumuzun strese daha iyi tepki vermesini sağlarlar.
Yorgunluğun ve depresif ruh halinin rahatlatılmasında yararlıdırlar. Mental uyarım sağlar ve merkezi sinir sistemini yatıştırırlar.
Böylece de kortizol hormonunun organlarımıza verdiği zararı engellemenin yanında, uykusuzluk, gerginlik, odaklanamama, duygusal yeme gibi bir çok problemin çözümünde de yardımcı olurlar.
En bilinen, yararları kanıtlanmış, güvenli adaptojenler şunlardır;
*ASHWAGANDHA
*RHODIOLA ROSEA
*MACA
*ASTRALAGUS
*GINSENG
Bu adaptojenlerin her birinin özellikleri ve uyumlu çalıştığı diğer bitkiler farklı olsa da hepsi stresin vücudumuza ve beynimize verdiği zararın etkilerini azaltmada yardımcıdır.
